29 Ağustos 2009 Cumartesi

Sınav


İlkokulu bitirdim.Ortaokula geçtiğimde harfler hafif hafif bana sürtünmeye başlamıştı.Tecavüzün habercisiydi.Suçlu belliydi ama kimse birşey yapamıyorudu ; Eğitim sistemi.

Zaten bana mağlum oldu o zamanlar.Rüyalarımda üstüme doğru gelen S ' ler Ö' ler K'lar vardı. Rüya tabirleri kitabına baktım ama açıklamasını bulamamıştım.Ortaokul 2 de hocamız açıklamasını kendi getirdi."Bitip tükenmek bilmeyecek bir sınav dönemine gireceksiniz ve ömürünüz boyunca bitmeyecek."Hay maşallah.Benim gibi genlerinde rahatlık ve tembellik olan insanlar fazla stres çekmemişlerdir.

Liseye giriş sınavlarını patlattım.Süper lise vardı o zaman karne notuma göre oraya girdim.Lise son sınıfın son 2-3 ayına kadar adam gibi ders çalışmışlığım yoktu.Test kitabını masanın üstüne çıkartır , birkaç soru bakar ondan sonra ergenliğin verdiği huylarla başka eylemlere yönelirdim.Hiçbir zaman oturup çatır çatır test çözdüğümü hatırlamıyorum.Aileme karşı sorumluydum ama o istek içimde yoktu.

Hiç unutmuyorum babam beni sınavın yapılacağı yere götürüyordu.Radyo açıktı.İkimizde suskunduk.Radyoda sabah haberleri geçmeye başladı.Konya'da bir ticaret adamı (!) sınav kalemi satıyordu.Ama haber olma niteliği şuradaydıki "Okunmuş kalem bunlar !" yazılı bir tabelayla satıyordu.Sessizliğimizi bu haber bozdu.Stresimi kahkahayla attım.Sınavıma mis gibi girdim çıktım.Üniversite hayatımı doğduğum beri yaşadığım şehirde,İzmir'de devam ettiriyorum.

Sözüm ÖSS' den çıkmışlara , kazandık diye götü tavana vurmuşlara ! Bir bokun bittiği , herhangi bir çilenin sona ermişliği yok ! Üniversitede boğuşmanız katlanarak artıyor.O yüzden yattığım yılların hiçbirinde pişmanlık duymadım.


Gördüğünüz gibi hayatta sınav kaygısı bitmiyor.En iyisi siz siz olun adam olun ! Değer kıymet bilin ulen ! Derde kedere vurun kırbacı vurun kırbacı !

Herşey gönlünüzce olsun.

28 Ağustos 2009 Cuma

Atasözü-3

"Şanssız bedeviyi çölde kutup ayısı zikermiş . "

Bu atasözünün sahibinin , "şansızlığın ileri derecesi"'nin karşılığı olarak bu cümleyi bulduğunu sanmıyorum.Her lafta biraz yaşanmışlık biraz tecrübe vardır . Bedevi miydi acaba sahibi ? Bilemeyiz.

O an serap görmüşte olabilir."Hangi sapık böyle serap görür ?" diyeceksiniz şimdi.Valla ihtiyacına göre değişir insanın. Koskoca çöl , dile ondan ne dilersen.Bedevimizin hayattaki tercihlerini sorgulamak istemiyorum ama.Üzüyor insanı ya.

Belkide zamanında çöllerden geçmiş,oralarda yaşamış , bedevi düşmanlığı olan bir eskimoda söylemiş olabilir bu sözü."Ulen namıssızlar ! Sizin hakkınızda öyle bir dedikodu yayacağım ki insan içine çıkamayacaksınız valla ! " diyerekten.Eğer böyle bir durum varsa hemen korumaya alıyorum bedevileri ve şu sözle yazımı bitirmek istiyorum:

"Şanssız eskimoyu kutupta afrika aslanı zikermiş. "

27 Ağustos 2009 Perşembe

Temizlik


Öneri:Yazıyı okumadan önce videoyu izlemeniz tavsiye edilir.

Sitelerde dolaşırken şu reklamı gördüm.Reklamcılıkta son nokta ! Hem eğitici hem öğretici.Güldürürken düşündürücü.Temizlik alışkanlığını taa çocuk yaşta veriyor adamlar.Sonra efendim biz niye şöyle toplumuz böyle toplumuz.Zaten adamlarda Türk milletinin reklamı böyle "dalgaya alıcağını" biliyorki sadece Almanya'da ve AB üyelerinde yaşayan Türk vatandaşlarımızı hedef alıyor.Ama bizden kaçmaz.

Ablamız gayet ciddi giriyor olaya.Gözlüklerden ve giyinişten "öğretmen bu!" dedirtiyor zaten.Öğrencilerine bakışı ne kadar güzel.Öyle bir anlatıyor ki çocuklar sanki daha önce hiç sıçmamış.Herşeyi sıfırdan öğretiyor."Yıllarca kağıtla sildiniz de noldu ? Alın size su" diyor.

Detaylı anlatıma giriyor iyiki.Yoksa millet anlamayıp yüzünü yıkardı orada (!) Kurulumunu gösteriyorlar.Hemen Osman atlıyor ordan.Hoca anlattıkça Osman gaza geliyor.En sonunda dayanamayıp "Hocam deneyebilirmiyim?" diye soruyor.Artis ! Hoca "dene bakalım" dese napacaksın ?! O kadar arkadaşının yanında deneyebilecek misin be Osmancık ?! Tabi senaryoya dayamışsın kıçını rahatsın.Kameralar karşısında artisliğini yaparsın.Gerçekte olsa sorabilecek miydin Osman !

Ama hakkını yemeyelim.Çocuk yaşına göre iyi oyunculuk çıkarmış.Yarın birgün reklam teklifleri gelmeye devam eder .Bu formatta hemde:

"Evet çocuklar bugün size Sunbo Fitil ' i tanıtacağım . Kullanımı çok kolay. Osman ! Denemek istermisin yavrucuğum ?! "

Osmann seniiii...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Göndermezsen...


Son birkaç yılda cep telefonlarında virüs gibi yayılan,beleş mesaj çılgınlığı başladıktan sonra iyice hat safaya çıkan bir konu.Hatta ve hatta e-maillerde de hastalık yaptı.Efendime söyleyeyim dini bir konu ile başlar genelde.Mistik olaylardır . Okurken "vay anasını" dedirttirir. Sonuna doğru şu mısralarla sizi uğurlar :

"Bu yazıyı 10 kişiye gönderirsen 3 vakte kadar çoştukça çoşasın , göndermezsen gece uyurken kıçına yılan kaçsın inşallah ! "

Bu mesaj yine iyiymiş.Bazıları göndermek için süre sınırıda veriyor. Şöyleki " 10 kişiyi 3 saat içinde... , 10 kişiye 1 hafta içinde... , 10 kişiye evvel zaman içinde kalbur saman içinde... " gibi. Saatli bomba anlayacağınız. Bir dakika geç kaldınmıydı kaçtı yılan çıkartamazsın daha !

Aslında kabul edilebilirdi.Tabi eğer sadece ilk cümlesi olsaydı."Göndermezsen..." ile başlayan kısım insanların kafasını yoruyor.Paranoya yapıyor.Ki günümüzdeki çoğu insan okumayı seçmek yerine tv deki tekkeli maymunları dinlediğinden " ya yapmassam !! kıçıma yılan kaçarsa !! " diye düşünmekten kendini alamıyor.Ve de gerçekten o 10 kişiye gönderenlerin sayısı çok fazla.Hee gönderdikten sonra çoştular mı bilemem ama en azından içleri rahat uyumuşlardır.Kimse kıçına çelik tepsi bağlayıp yatmak istemez herhalde .

Okuyun,kanmayın,sağlıcakla kalın.

25 Ağustos 2009 Salı

Tabela



Geçen gün yolda eve dönerken iki mahalle aşağımızda bir şarküteri açıldığını gördüm.
Adı " Herşeyden Biraz Şarküteri ". Yadırgamadım. Gülmedim de. Çünkü daha önce gülme hakkımı bir söğüşcüde kullanmıştım. Mekanın ismi çok yaratıcıydı."Savaşma Söğüş"

Böyle insanların ellerinden öpmek lazım.Hem insanları gülümsetiyorlar hemde ingilizce tabela kirliliğini biraz olsun bastırıyorlar.Eve geldiğimde internetin başına oturur oturmaz acaba bunun örnekleri varmı diye hemen bir araştırma yaptım.Olmaz mı !? Memleketimin insanı ! Hay anlını öpeydim.Yukarıdakiler sadece birkaç örnek.

Yalnız dikkat ettim hepsi gıda sektörü üzerine.Başka mesleklerede gidermiki bu iş ?

Mesela sünnetçi. "Ucundan Azıcık Sünnet Kabini" diye bir tabela.Ya da telefoncular."Bas Konuş Fehmi Elektronik" Ya da internet kafe olabilir mi ? "Cam'de Soyun Her çeşit Oyun - İnternet Kafe" uzun ama etkili.

Denemek lazım.

Güncelleme: Melih arkadaşımdan bu konuda bir fotoğraf geldi o da çok güzel :)

Türk Filmi


Hepimizinde bildiği ve yüzlerce kere izlediği gibi Kara Murat ve o türün farklı versiyonları bir efsanedir.On bin bizans askerine karşılık sadece ve sadece bir veya iki anlı şanlı Türk'ün hakkı rahmetine kavuştuğu filmler...Tek at kesmediği için iki ata birden binenler... Bir seferde 5 tane birden ok atanlar...


Hadi yukarıdakiler için hayal gücümüzü zorlamadan "hadi be " diyip geçtik.Benim asıl değinmek istediğim konulardan biri atlamalar ,zıplamalar.Hepimiz biyolojik bakımdan insanız.Az çok zıplarız değilmi? Ama Kara Murat öyle mi ?! Hayır ! Gerilip koşmadan,bir seferde bir kilometreye yakın zıplayan abimiz yetmiyormuş gibi zıplaya zıplaya kale duvarlarınada tırmanıyor.Örümcek mübarek.Hayır hepisini geçtim o bizans askerleriyle savaşırkenki olay çok fena. Hani iztop oynarken topu sırtına yiyen yanar ya . Aynı öyle. Kara Murat abimiz gülle gibi bir grup bizans askerinin üstüne düşer ve hiçbir darbeye maruz kalmadan hepsi yerle bir olur.Vay anasını sayın seyirciler ! Değen yanıyor abimize ! Hayır hiç gözüm yok Allah kuvvetini arttırsın.


Bir diğer enstantiristik görüntüde şudur ki savaş sırasında abimiz okları leblebi yer gibi çatır çatır yiyor ama hala adam kesmeye devam ediyor.Sırtında ve göğsünde tamı tamına yirmi üç tane ok yarasıyla derenin kenarına sürüne sürüne geliyor ve kendini dereden aşağı salıyor.Her filmde o kadar kan kaybına dayandığı yetmiyormuş gibi , o derede sanki tabelalar var yol gösteren, gidip bir Türk'ün kucağına düşüyor.Akabinde de iyileştiriliyor.Derenin suyu şifalımıdır nedir anlayamadım arkadaş ! Hayır kamerayı azcık çevirsen derenin diğer ucunda birini dereye işerken yakalarsın ! "Yaralı parmağa işemek" değiminin gerçekliğini şimdi kavradım.Demekki iyi geliyor.Araştırmak lazım.


Birde arkadaşlar bizans çeliği çok dandikmiş gerçekten.Adamlar o kadar didiniyor, binlerce askeri telef oluyor anca yakalıyor Kara Muratı adam yinede kaçıyor.Sebebi ; çelik dandik.Şöyleki; Kara Muratı bağlıyolar zindana.Dışarıdan bir haber uçuruyolar sonra.Ananın köyünü yıktılar , babanı kazığa geçirdiler tarzı.Haydee bir çoşuyor abimiz orda , bir iman gücü , bir bismillah bir asılıyor demirlere kökünde söküp götürüyor valla.Ulen zaten beş filmde bir anca yakalıyorsunuz adam gibi bağlasanıza şunu.Baktın elleri kuvvetli ,bağla bakalım başka uzvundan çeliğe, koparabiliyor mu ?

"Bizans ! Geçirdik mi !? " diyip bitirmek istiyorum .

Sipariş

Arayıp siparişinizi verirsiniz.Adamlar size 30 dakikada getirme garantisini vermiştir .Ama telefonu kapattıktan sonra hep aklınızda "ya geç kalırsa naparım ? Bedavaya getirirmiyim ? " soruları kalır. Çok rahatsız edicidir ve o yemek gelene kadar aklınızı bu sorudan başka birşeye veremezsiniz.Aklınızda binbir türlü senaryo yazar oynarsınız.Tabi senaryolar sizin kişiliğinizi yansıtır.Kimisi "geç kaldın birader, para varmeyeceğim ! " diyecek kadar yüreklidir.Kendi adıma konuşursam ben hep parasını vermeyeceğim diye hayal ederim.Geç kalacak ve bedava yemek yiyeceğim.Hatta azarlayacağım ben sizin daimi müşterinizim ayağı çekeceğim.Adam postalayıp eli boş geri göndereceğim.

Yarım saat geçmeden geldiyse bütün bu hayal tiyatrosu sona erer , paranızı verir , yemeğinize yumulursunuz.

Amma velakin , özelliklede benim gibi insanlar için , en zor anlar yarım saatten sonra başlar.Beş dakika geç kaldı.Altı,yedi,sekiz...Dakikalar ilerlerken siz sanki kabız olmuş bir insan rahatsızlığında , adama ne şekil bir tavır sergileyeceğinizi düşünüyor olursunuz.Önce "bedava len işte ! " diye cesaretlenip sonradan " yok abi nasıl söylerim diye " özünüze dönersiniz.

Ve işte o an ! On dakika geç kalınmıştır !

Kapı çalınır. Kapıyı açar. Parasını verir. Yemeğinize yumulursunuz.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Uyku

Uykudayken babamı tanımam.Dokunanı yakarım. Bu konuda hiç taviz vermem. Horlamam,uyugezer değilimdir ama uyurken bana dokunduğunuz an tokadı basarım .

En sinir bozucu şeyde alarmı kurulu unutulan telefonlar . Yarabbi bazen sabaha karşı 7 de çalıyor.Okul günlerinden kalma.Gece 3 te çalan var. Nedendir bilinmez .Geçen günlerin birinde iyice boku çıktı hatta iki telefon birden çaldı.Evin içinde birileri bana komplo düzenliyor ama yakalarsam elinden öperim.

Tam evin içindekiler susuyor dışarıdakiler başlıyor.Arabanın egsozundan taciz etmişler gibi başlıyor alarm çalmaya.Bide üç saniyede bir değişiryor çalma şekli.Arabaya balyozla dalacaksın gecenin o vaktinde parçalayıp parçalayıp satacaksın hurdacılara ! Hayır bişey olsa içim yanmayacak.Üstüne kedi atlıyor,çat çalıyor.Ağaçtan üstüne kuş sıçıyor,çat çalıyor.Arabanın yanından geçerken biri osuruyor , çat çalıyor ! Ulen şunun hassasiyetini kısın biraz ! Ne değerli arabanız varmış arkadaş ! Hayır zaten hırsızlar olayları çözdü! İstese alarmı spreyle uyutur,tecavüzü eder alarma öyle götürür arabayı ! Bir işe yaramıyor ki alarm ! Derdiniz geceleri onu bunu uyandırmak , ondan bundan gece vakti küfür işitmek .

Hepsinden beteri varki onu dövseler kimseye yapmam.Her türlü şakayı yaparım uyuyan insanı ellemem.Gelip ayağının altını gıdıklamalar , yok efendim altına işesin diye bardaktan bardağa sular daha binbir türlü şaka... Yalnız bu şakaları yaparken yaptığınız insanı iyi tanıyın.Uyurken uçan tekmeyi çıkartırsa ağzınızın ortasına vıyaklarsınız köpek gibi.

Haydi hayırlı şakalar .

Alaturka

Alaturka tuvalet kullanmak için büyük yetenek gerekir.Vucut balansı, hırs , denge , karın kası, pozisyon alma , atletiklik gerektirir. Kondüsyonsuzsanız mümkün değil başaramazsınız.Hele hele evinizde değilseniz.Her baba yiğidin harcı değildir dışarıda alaturka tuvalete girmek.Çok kişinin havasını söndürür. Donuna kaçırır yinede giremez bazılarıda.Eğil kalk,eğil kalk o bacaklar ağrır.Açsanız başınız döner.Terlediğinizden çok su kaybedersiniz. Amiyane deyimle harbiden deliğe düşersiniz.Resmen kör dövüşüdür.Kendinizide pisletebilirsiniz ayarlayamazsanız.Sıçıp sıçacağına bin pişman eder insanı ! Sıçmanın insanlık için gerçek değerini alaturka tuvalette anlarsınız ! Alafrangalar icat olmasaydı görürdüm ben sizi.Köpekler gibi sıçar kuma gömerdiniz de yinede gitmezdiniz alaturkaya !

Alafrangaya herkes yapar.Buyrun er maydanına.Alaturkaya...

Hava Durumu

Ntv'de hava durumunu sunan abiye bayılıyorum.Şunun şurası Ntv'dir program yaptığı yer.İzleyin bir görün.Sanırsınız BBC de sunuyor. Gözlerinden entellik paçalarından karizma akıyor abimin.Ama ufaktanda kılım.Belkide kıllık bizde.Yıllarca tv de o kadar şaklabana alıştıktan sonra böyle ciddi biri ters gelmiş olabilir.Türk televizyonlarına çok bence bu abi .İşlenmemiş cevher .Ama yinede artis !

Örövizyon

Yıllardır takip ediyorum şu yarışmayı ve uzatmadan fikrimide söyleyeyim.Bence hakeden birinci oluyor. Tamam haklısınız. Siyaset,komşuluk ilişkileri yok efenim adam yakışıklı kadın seksi filen .Bunların hepsi etken ama ben kulağıma güveniyorum arkadaş.Her sene hakeden birinci oluyor. Bu sene Norveç gerçekten çok iyiydi.Farkı koya koya aldılar kupayı çıktılar tura.

Bu başlığı atmamın sebebi her seferinde yarışmanın canlı yayınını yapan malum kanalın spikerinin ağlaması. Ulen her sene ağlıyor adam.

"Komşudan komşuya 12 puan. Alıştık zaten"
"Bu düzen değişmeli bence.Bütün kuzey ülkeleri birbirlerine dağıtıyorlar."
"Bu kuzey ülkelerinin hepsi göt sevgili seyirciler !! "

Son cümleyi içinden söyledi . Neyse. Biz birinci olurken iyiydi değilmi?Hani avrupada Türk düşmanlığı vardı ? Biz bile birinci olduysak bu düşmanlıkla , hangi kayırmadan bahsediyorsun sen be adam !?! Twelve Points go to Papua Yeni-Gine

Yorum Farkı

Çeşitli spor programlarını izliyorum . Bazen oradaki şahsiyetlerin ağzından şöyle birkaç cümle çıkıyor:

"Şimdi ben sana salak demedim ama salak olabilirsin dedim !"
"Bu bence sarı kart ama hakem kırmızı kartını verse niye verdin demem ! "
"Oyuncu burada kendini atmış nizami şarj olduğu için sarı kart verilmez ama hakem verse kimse hakeme niye kırmızı kart verdin diyemez ! "

Sizin gibi yorumcuların tipine sıçayım demiyorum ama desemde kimse bana neden dedin demez bence. O yüzden adam gibi yorumlayın.Milletin aklını karıştırmayın.

Maç

Ne zaman herhangi bir yerde maç izlemeye gitsem aynı harekete şahit oluyorum.Hakem maç biterken uzatmaları gösteriyor.Diyelimki maç 3 dakika uzadı.Uzatmaların 2. dakikasında içeriden birkaç kişi ayaklanıp ortamı terketmeye başlıyorlar.Ulen bu ne artislik ! Hayır yani gelmişsin maç izlemeye neden böyle bir hareket ! Acelen varda o bir dakika mı kurtaracak seni be artis !! Hödük !! O bir dakikada ne halledeceksin !! Bir dakika sonra ortamda patlama olacakta içine mi doğdu len !! Bak yine elim ayağım titredi ya.Allah'ınızdan bulun.

23 Ağustos 2009 Pazar

Müzik

Eğer okulu,iş yeri evine uzakta olanlar varsa şimdi beni iyi dinlesin.MP3 veya MP4 almak zorunda değilsiniz arkadaş.Bizim Türk milletinde aldığı herhangi bişeyi milletin gözüne sokma huyu vardır.Özellikle hergün şahit olduğumuz gibi toplu taşıma araçlarında kulaklıklı,ajan tipli birçok insan görürüz.

Olay şudur ki mp3 ünüz yok veyahut o gün evden çıkarken yanınıza almayı unuttunuz.Bindiniz taşıtınıza.Canınız sıkılmış.Hemen gözümüze kulaklıklı birkaç arkadaşı kestiriyoruz.İkinci kademe olarak bu arkadaşların tiplerine bakıyoruz.Başı kapalı bir hanım kızımızmı,ağzında yüzünde,kaşında ve bilimum tahmin edebileceğiniz her yerine piercing takan birimi yoksa göbekli bıyıklı yaşlı bir amcamı.

Bilgilendirme:

Yaşlı amca:Türk Sanat Musikisi,Arabesk,Türküler
Piercingli genç:Rock belki Pop
Başörtülü Hanım Kızımız:İlahi(ayın önemine göre değişir :)

Bu bilgilendirmeyle yola çıkarak üçüncü kademeye geçiyoruz.Sevdiğiniz müzik türünü yukarıdaki tablodan seçtikten sonra o insanın yanına kalabalıktan izin isteye isteye ilerliyoruz.Adamın dibine gelip demiri atıyoruz.Zaten en baştada söylediğim gibi hemşerilerimiz kendinden çok milleti düşündüğü için cihazının sesi son seviyede açık olacaktır.Kimsede uyarmaz böyle arkadaşları.

Deneyin.Olmazsa mp3 ünüzü ben alacağım.

Evcil Havyan

Sabahın 6 sında nereden aklıma geldi bilmiyorum.Yazayımda öyle uyuyayım.Evlerinizde de geçiyormu aynı muhabbet acaba ? Ne zaman evde "hayvan alınma" konusu konuşulsa "bahçeli ev" hayalleriyle bitiyor.Neymiş efendim bahçeli evimiz olursa alırmışız.Nah olur.İnşallah olur.Kısmetse.Ben böyle diyincede babamın klasik lafı gelir hep arkasından."Senin gibi hayvanı zor besliyoruz ! Başka hayvana nasıl bakacağız !" Al işte.

Bende de bir psikopatlık var . Yavru köpek veya kediyi alacağım besleyeceğim.Ama hiç büyümeyecek o . Öyle yavru,minik , bebek haliyle kalacak. Büyük ihtimal ben doğduğumda da aynı laflar söylenildi benim için ama işte şimdi deve gibi oldum.Aynısı başka hayvanların başına gelsin istemiyorum. O yüzden sanal bebek alacağım kırtasiyeden. En iyisi.Ne pisliği var ne kılı ne tüyü.

Güneş doğuyor,haydi hayırlı günler.

Kurban

Kurban Bayramı'nda büyükbaş satıcıların yanına birisi yaklaşsada sorsa "Şu dananın geceliğine kaç dolar istiyorsun ? " diye acaba oradaki masum çiftçi ne anlar? Dalga geçildiğini kesinlikle anlamaz.Önce hemen ciddiye alıp " Gecelik değil abi ! Alıp hemen keseceksin ! " diye akıl verir akıllı.Öyle amcaları severim.Siz dalga bile geçmiş olsanız o ciddiye almıştır . Çünkü o çakallk yoktur , temizdir,saftır benim kurban pazarındaki amcalarım.Ellerinizden öperim.


Not: Kurban kesilmeden bir gece önce kurban ile birlikte aynı odada kalan ve kesilirken hüngür hüngür ağlayan fakat hemen ertesinde etine akbaba gibi dadanan Sinan arkadaşımıza itafen yazılmıştır.

Beddua

İnşallah reenkarnasyonla klozet olursunda herkes ağzına sıçar !

Durak

Otobüs son durağa geldiği halde hala düğmeye basanlar görüyorum.Bakın kendinize dikkat edin.Birgün çok kötü patlayacağım,kalbinizi kıracağım.Durucak len zaten otobüs ilerisi yok neye basıyon !!!

İngilizce

Burada sinir olduğum bir konuyu dile getirmek istedim.Biliyorsunuzki günümüzde her 10 kişiden en az 3 ünün üstünde , üstünde ingilizce yazılar yazan tshirtler var.O 3 kişiye sorsan tshirtün üstünde yazan yazıyı belki biri bilemez.Çoğu insan bilir ama içlerinde bilmeyenlerde var saklanmayın ! Neden giyerler bilinmez. "Fuck" değilki sadece kötü yazı.Bakacaksın "fuck" yazmıyorsa alacaksın.

Geçen gün bir alışveriş merkezinde dolaşırken gördüm.Bayan giyim reyonu.Tam göğüslerinin üzerine gelecek şekilde bir yazı "Don't Touch Only Watch" yazıyor tshirtün üstünde."Dokunma ,sadece seyret". Afedersinizde şimdi anlamını bilmeyen biri , rengini,modelini bilsede alsa günümüz o yazının anlamını bilen günümüz Türkiye erkekleri nerler yapar neler eder bilemezsin.Ondan sonra polisede şikayet edemezsin bence.Her ihtimale karşı yanınızda bir sözlük taşıyın artık.
Related Posts with Thumbnails