21 Mayıs 2010 Cuma

Karanlık mısın oğlum ?


İyice kafayı sıyırdığım şu saatlerde ve finallerin adımlamayı bitirip sağ açıktan deparı basmaya başladığı bugünlerde,topu kapıp kontra atağa çıkma isteğim var.Ama hep böyle birşeyler çıkar ya insanı başka yerlere,konulara çeker.Eğer konu insansa her zaman varım...Ama başka birşey içinse bu atağa çıkamama sebebim,onu tespit eder,ağzına yüzüne sıçarım afedersiniz.Üzerinize afiyet.

Mesela durduk yere mal gibi gider korku filmi izlerim.Her korku filmi korkutmaz beni.Bilen bilir "Paranormal Activity" gibi efendime söyleyim içine şeytan kaçacak birinin,öbür türlü korkmam zaten.O şeytan illa kaçacak içine biriside elini kıçından sokup çıkartıcak şeyranı ama nasıl işte ? Onu beklerken bitiyorum ben.Gülmeyin sakın.Bak çok fena yaparım.

Asıl meseleye gelirsek bu tür filmler izlediğim gece ve hemen akabindeki birkaç gece daha ışıksız yatamam ben.Mutlaka o kıçımdan biraz daha büyük olan TV açık duracak o ufacık ışığı görücem ben arkadaş.Yoksa uyuyamam.Hatta çok korktuysam sesi de biraz açık bırakırım.

Neyse efendim günlerden birgün yine böyle bir hadise yaşandı.Ben tabi Joseph Joseph atıyorum.Açtım TV yi ayarladım otomatik kapanmasınıda yarım saate,sonra döndüm kıçımı yattım.Sen tam TV nin kapanma süresi geldiğinde uyanırmısın ? Aldı mı evin içini bir karanlık.Breh breh breh öyle karanlıkki hani göz götü görmüyor derler.Öyle karanlık.Harbiden götümü göremiyorum.

İsteksiz ve birazda stresimi atmak için odada "Karanlık mısın olm ? " diye bir soru attım ortaya.Cevap veren olmadı."Karanlıksan karanlığım de len artis!" diye bağırdım yine cevap yok.Sonra kendimi kahkaha atarken buldum.Kahkahamdan babam uyanmış,kalktı geldi,ışığı açtı,karanlığın ağzına sıçtı,"Yat artık anasını satayım yarın okula gideceksin !! " dedikten sonra bazı gerçeklerin farkına vardım.Okulu,işi,gücü hallettikte sikindirik bir karanlıktan korkmak kaldı değil mi ? Bu kadar korkulacak insan,hayvan,hayvani insan varken karanlık mı kaldı bir korkacak ? .Birazdan karanlığın ortasında ossura ossura uyuyacağım.Bunu idrak etmemde bana yardımcı olan babama teşekkürü bir borç bilirim.

Hayırlı günler.

Not:Anıl dostumun doğum gününü kutlar daha nice yıllar dilerim.Bir tek Anıl olsun bize birşey olmaz ha.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Okuyun Bu Şiirimi !


Sen nefes almayı unuttun mu hiç hayatında ?
Yemek yemeyi su içmeyi ?
Unuttun mu koca Türk'ünü ?
Atatürk'ünü ?
Taşarken yüreğin gözlerine doğru
Akmaya başlamadan dereler yanaklarından
Kemirdin mi Atanın resmini öptüğün dudaklarını ?
Sen hangi soydan hangi ırktan geldiğini unuttun mu ?
Bilmediğin insanların etine değerken
Dün gece ne yaptığını hatırlamazken
Bir başkasının yanında uyanırken unuttun mu Atanı ?
Sana seslenmişti o
Damarlarına,kanına güvenmişti
Unuttun mu o babanın,o Atanın sesini ?

Burkuldun mu ? İrkildin mi ?
Sırayla geçerken insancıklar Kabirinin önünden
Selam durdun mu anlamsızca gökyüzüne bakarken
Ağlayabildin mi ?
Bir 10 Kasım sabahı saat 09:00 da yatağından fırlarken ?
Minnetini sunabildin mi ? Bir işini yaparken anabildin mi ismini ?
"Atam görseydi beni okşardı saçlarımı." diyebildin mi ?
Eline bayrağını kapıp koşabildin mi sokaklarında memleketinin ?
Korkmadan,çekinmeden bağırabildin mi adını !
Sadece kıytırık sohbetler de değil
Dev gibi görünen cücelerin önünde de koruyabildin mi Atanı !?

Bora-MAN

Hepimizin 19 Mayıs'ı kutlu olsun.Şiirim,bu güzel bayramı hakeden Gençlere gelsin !

17 Mayıs 2010 Pazartesi

En Güzel Adalet

Resimlerle incelemelere geçmeden söyleyeceğim bir cümle var.Allah'ın adaleti bu dünyadaki en güzel adalettir.
Evet senden başlayalım Volkan efendi.Sen o kadar iyi bir kalecisin ki bir ara topu elinle kurtarmayı bırakıp götünle tutmalara başladın.Sakatım ayağına yatıp alt takımları avuçladın.Ama işte dün saat 22:00 itibariyle o kadar çok şey avuçladın ki hani posterler yetmez göstermeye,halılara desen desen işlemek gerekir...

Geldik "Esas Fenerbahçeli" arkadaşımıza...Bütün yıl boyunca ona buna tekme attın,sonra utanmadın gittin bir de "Foul yapmadım hocam ayağım seğridi !! " diye itiraz ettin.Itiraz ettiğin kadar enerjiyi sahada harcasaydın şimdi böyle kucaktan kucağa taşınmazdın dışarıya.Böyle seğirtirler işte adamı.Belki yaptığın çoğu çirkeflikten "Sarı" kartı yemedin ama resimdende anlaşıldığı gibi sahadan sapsarı çıkmışsın Emre.Allah acil şifalar versin
O öyle güzel biv "anons"duv ki Adalet'in olduğunu biv kez daha anladım.Evet Sevgili Aziz Başkan.Gövdüğün gibi sana senin anlayacağın şekilde yazıyovum.Takıma kendin gibi ne kadav kavaktevli(!) oyuncu vavsa toplamayı nasıl başardın? Bunun sırrını açıklada biz de alkışlayıp hakkını vevelim Sayın Başkan.Hakkını vevelim şaşkının.Namusunu kuvtalalım mı ?
Olan yine taraftara oldu arkadaş.Çok fazla yaralı varmış.Bir o kadar da içten yaralı vardır.Bence Aziz başkan verdiği sözü tutmuştur.Bir anlığına da olsa o stada gelen herkese şampiyonluğu kutlatmıştır.Sözünün eri olmak her yiğidin harcı değildir.Söz vermek göt vermeye benzemez diye bir laf da vardı ama o nereden aklıma geldi şimdi bilemedim.Konuyla alakası yok.

Bir şiirle yazımı bitirmek istiyorum ;

Gördün mü kazdığın o kör kuyuyu ?
Döşediler mi bir mayıs gecesi o mübarek boruyu ?

Zevk ile sefa ettin,tuttun topu kıçınla
Uydurdun o güzelim anonsu,en önemli maçında

Verme istifanı ! Eğer geleceksen binbir yalan ile
Etme bize bu oyunları! İnanmaz artık çocuk bile

Fener gol gol gol Şampiyonluk geliyor
İki dakika uğrayıp Bursa'ya gidiyor.

Bora oğlan derki , etme eşek ile muhabbet küstürürsün
Tutma topu o nazik götün ile,kestirirsin !

Hayırlı günler !

16 Mayıs 2010 Pazar

Kitap Tanıtımı Bölüm 1 : Hayalet Süvari

Kitabın ismi: Hayalet Süvari
Yazar: Ray Brock
Konu: Atatürk'ün hayatından derlemeler yapılmış.
Yayınevi: Resimdeki kapak eski olup şu anda "Yakamoz" tarafından basılmaya başlanmıştır.

Ne zamandır istiyordum kitap tanıtımı yapmayı ama öyle bir kitap tanıtmalıydım ki ilk olmayı haketmeliydi.Ben de hayatımda her görüşüme ve adımıma yön vermemi sağlayan,Atamız Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan bir kitapla başlamak istedim.Yazacak çok fazla kitap birikti ama en yazmaya değeri bu kitap idi benim gözümde.

Benim için bu kitabın diğer okuduğum ve artık ezberlediğim Atatürk temalı kitaplardan çok farkı vardı.Sebebi yabancı bir yazarın elinden çıkmış olmasıydı."Acaba ters bir cümle yazmışmıdır ? " merakıyla alır almaz okumaya başladım.Ama baktım ki çok güzel bir anlatıma sahip.Kitap, anlatılanların çoğu bildiğimiz olaylar olmasına rağmen,ki bilmediklerim de varmış, çok güzel kaleme alınmış.Ray Brock için "Atatürk Aşığı bir yazar" deniliyor.Ki gerçekten de o aşkı hissederek yazmış.Şimdi sizi kitapdan çok beğendiğim birkaç bölümle başbaşa bırakıyorum.

Gelibolu cephesi...Ordu Alman General'in komutası altında...Mustafa Kemal gece yarısı siperleri geziyor iken nöbetçi bir askerin sigara içtiğini görür ve yaklaşır.Aralarından geçen birkaç diyolagtan sonra kitap da şöyle devam ediyor ;

... " Kumandanım" dedi asker,temkinli ancak biraz da küstahça, "Ben hiçbir yabancının emri altında olmayı,ondan talimat almayı ve onu takip etmeyi istemiyorum.Ve bu durum için bir Türk kumandanının da özür dilemesini beklemiyorum!"

..."Otur yerine!" diye bağırdı Kemal.Asker yüzükoyun pozisyonuna geri döndü."Benim bölüğüme bağlı bir tabur ya da alayda olsaydın seni vurdururdum ya da sana rütbe verirdim!"

...Kemal sigarasını ve kibritlerinin çöplerini nöbetçinin yanına bıraktı.
..."Sigaraları sen iç.General Hans'a askerleri arasında ne kadar gözü pek bir adamı olduğunu bildireceğim.Keşke benim tümenimde olsaydın." dedi Kemal ve atını mahmuzlayarak uzaklaştı.

..."İşte ben Alman generalin bu nöbetçi askerleri gibi yirmi bin adam istedim.Anadolu'nun askerleri.Güçlü adamlar Azimli adamlar."

Uzaktan Anzakların söylediği şarkıları duyan Mustafa Kemal kitap da şu tepkileri veriyor ;

...Kemal bir süre şaşkınlıkla,ardından biraz takdire benzer bir duyguyla dinledi onları.Daha sonra birden hiddetlendi.Türk ordusunun Gelibolu'daki 19. Tümene komuta eden Yarbay Mustafa Kemal,kayanın üzerinde kızgınca oturuyordu."Bir gün" diye geçirdi kalbinden,"Türklerin de söyleyebilecekleri bir şarkıları olacak!"

Tahmin edebileceğiniz gibi İstiklal Marşını kasdediyor Atamız.Bu kadar paylaşım yeter gerisini siz okuyun.Siz de olabildiğiniz kadar idealist olun.Ama idealistlik vatanseverlik olmadan bir işe yaramaz.Her hedefinizin içinde vatanınıza hizmet edecek bir gaye bulunsun."Paris'e gideceğim ! Karının kızın suyunu çekeceğim! " deyin demesine de "Ama asıl hedefim oradan birşeyler öğrenip memleketimde onu geliştirmek " cümlesinide mutlaka hissedin ve söyleyin.

Ne zaman çok yorulmuş bir halde ve "Daha yapılacak bir çok işim var!" diye hayıflanırken bulsam kendimi,hep aklıma Mustafa Kemal'in içinde bulunduğu durumu,uyumadan geçirdiği ayları ve yılları,aynı aylar yıllar içinde hem rahatsızlığı ile uğraşıp hem de ya cephede ya da masa başında durmadan çalıştığını düşündükçe her şeyi yapacak gücü kendim de buluyorum ve tekrar kalan işlerime atılıyorum.Bu düşünce tarzını size de öneririm.

Hayırlı günler.
Related Posts with Thumbnails