28 Temmuz 2012 Cumartesi

Londra 2012 - Fatih 2020


Dört yılda bir bazı ülkelere peşkeş çekilen, buram buram kayırma kokan Olimpiyatlar sonunda geldi. Yiğidi öldür hakkını yeme, açılış serenomisi resmen bir film tadındaydı. Hani ara vermediler kalkıp tuvalete gidelim. Sonuna kadar çişimizi tuttuk ama o Türk bayrağını Milli Voleybolcumuz Neslihan Darnel'in elinde dalgalanırken görmek herşeye değerdi. Zaten saldım gitti ondan sonra.



Peşkeş muhabbetine gelince, belki çok ağır konuşmuş olabilirim ama bu tür organizasyonların bize verilmeyeceği kanısındayım. Aynı EXPO- İzmir hikayesindeki gibi. Sıçmayı bile bizden öğrenmiş fakat doğruya doğru, üstüne koyarak geliştirmiş, medeni Avrupalıların da hakkını yemeyelim. Şöyle kaba taslak bir düşününce bizim bu tür organizasyonları düzenlememiz zor.

Neden mi ?

Türkiye'de olsa Olimpiyat ateşine işerler, sigara yakmak için kullanırlar, meşaleyi kuyumcuya okuturlar. İstanbul'da mı yapıcaksın ? O cıvıldak ve çıplak Olimpik sporcular gezseler ya Fatih'de. Gelen turistler şöyle Üsküdar'da Kız Kulesi'ne doğru oturup yiyişse ya. Canlandırabildiniz mi gözünüzde? Trafik keşmekeş, daha kendi vatandaşına yetiremediğin yollar ve köprüler, sözüm meclisden dışarı, diğer kültürlere saygısı olmayan at gözlüklüler, gece yolda gördüğü erkeğe bile sarkan nefes alsın yeterciler...

Bu, midede gaz sıkışması yapan sorunlardan sıyrılıp Londra 2012'ye katılan bütün sporcularımıza başarılar diliyorum. Madalya önemli değil, alnınızın akıyla oradan çıkın gelin yeter. Bir de olur da karşılaşırsınız Usain Bolt'a arkanızı dönmeyin.

Soru ve görüşleriniz için :

http://www.formspring.me/MizahiGevezee
http://www.facebook.com/mizahi.geveze
https://twitter.com/#!/MizahiGeveze

1 yorum:

Adsız dedi ki...

emeğine sağlık

Related Posts with Thumbnails