12 Aralık 2009 Cumartesi

Unuttum gitti

Unutkanlık.Kaderin cilvesi , "kader , kısmet" gibi lafların kullanılmasını sağlayan en önemli hastalık.Ne varki bu gibi hastalıktan benim gibi çenesi göbeğine değen birileri faydalanıyor.Sömürüyor,dalga geçiyor,sıçıp sıvıyor.

Unutmakta değil bazen unuttuğunu sanmak da insanı bitiriyor.Mesela evden çıktınız gidiyorsunuz yolun ortasında öyle bir soru aklınıza takılıyorki artık o günün geri kalanında hiç bir işinize kendinizi veremezsiniz." Ya kapıyı kilitlemediysem ?! " Hadi bakalım şimdi binbir türlü komplo teorisi.Eve girip televizyonu,bilgisayarı sırtlayıp götürdülerse , camı çerçeveyi indirdilerse , çok sevdiğiniz komşunuz Hikmet abiyi tartakladılarsa hatta ve hatta tecavüz ettilerse... O kadar kötü yani. Bu düşünceler insanın aklını yer bitirir.

Bir başka klasik daha vardır.Evden çıkar çıkmaz paçanızdan içeri sızar, kulağınızdan içeri aklınıza kaçar.Slip don gibi rahatsızlık verir.Cep telefonu,anahtar,cüzdan ve bilimum araç gereçleri unuttunuz mu acaba ? Iki elinizi birden ceplerinize götürerek yaptığınız hızlı bir taramadan sonra da geçmez o his.İllaki bişey unutmuşsunuz gibi gelir.Böyle durumlarda paniğe kapılmadan , derin nefes alıp vererek bu hissiyattan kurtulabilirsiniz.

Ne yapın ne edin yola çıkarken tuvaletinizi yapmayı , fermuarınızı kapatmayı unutmayın.İkisini birden unutursanız yandınız zaten.Kendinizi , önünüzde oturan amcanın suratına işerken yakalıverirsiniz.Nasıl olsa fermuarda açık mübarek itfaiye hortumu... Hanım arkadaşlar bu bölümü okumasa da olurdu.Artık sizin ne yapacağınızı ben söylemeyeyim burada.Koskoca hanım oldunuz ayıp !

İşine geleni hatırlayıp , işine gelmeyeni unutanlardansanız sizi Şahin K'ya havale edip
huzurlarınızdan ayrılıyorum.

Hayırlı günler.
Related Posts with Thumbnails