12 Eylül 2009 Cumartesi

Oruç-2


İşte ayın anlam ve önemini anlatan güzel bir konu.Hoşgeldin ya Şehr-i Ramazan . Ramazan denince tabi akla hemen oruç gelir.Zekat gelir.Bahaneler gelir.Tutan olur tutmayan olur.Sahte davulcular.Hırsızların iş yapamadığı bir aydır bence.Sahura davetli değillerse tabi.Efendime söyleyim karıyla kızla yatıp kalkmış,yemiş içmiş sıçmış , kumarın bokunu çıkartmış en son 1 tl sinide yazı tura atarak kaybetmiş insanların af dilendiği bir aydır bu ay.

Tabi birçok yeni sorunuda peşinden getitirir.Sorun 1 : Ne yaparsak oruç bozulmaz ? :

S: "Bir e-mailde İzmirli bir seyircimizden geliyor.Hocam size gelmiş bu soru.Yaşadığımız şehir itibariyle açık giyinen bayan sayısı çok fazla.Acaba ne kadar baksak orucu bozmaz ?"

H:"Eee tabi.Mümkün olduğunca bakmamaya çalışsın.Her yerden önüne önüne çıkıyorlarsa yapacak bişey yok. O zaman mümkün olduğunca aklının başka yerde tutmaya çalışsın bu vatandaşımız.Çiçek düşünsün böcek düşünsün,dünyanın yaradılışını düşünsün kendi kafasında .En azından aklı gitmezse iyi olur ."

S:"Aynı izleyicimizden bir email daha geldi.Peki hocam diyelimki otobüse bindik . Bu bayan arkadaşlarla dipdibeyiz.Hayır bizde öğrenci insanız hocam ! Bu haldeyken napabiliriz ! demiş aynı seyircimiz"

H:"Boşuna zorlamasın kendini bu yavrucak.Sonra kazasını tutsun.Nasıl bir yerde yaşıyor tabi bu kadar insan onunda şaşkınlığı içerisindeyim."

Daha uzar gider.Okulda aşı yapılacak orucum bozulur mu ? Denize girdim bozulurmu ? Bele kadar girdim işedim çıktım bozulur mu ? Kaydım düştüm , çanak çömlek patladı bozulur mu ? "Başım ağrıyor bugün olmaz" dedim bozulur mu ? ... Bir ton sorun.Kimisi kendini rahatlatır kimisi ise gerçekten tutamayacak haldedir.Onu bilemeyiz.

Benim en hoşuma giden sorun iftar vaktinde çıkan "top patlamadı mı daha sokacam hea ! " sorunudur.Mesela oturduğunuz yerden caminin sesi duyulmaz.Dışarıda arkadaşlarınızla birliktesinizdir.Arkadaşlarınızdan takip eden varsa iftar saatlerini yine iyi.İftarın dakikası yaklaşır.Şu muhabbetler döner.

"Abi ben açıyorum artık patlamıştır ya."
"Dur olm göte gelmeyelim bekle biraz daha"
"Dün 45 geçe açtık ben 48 de açarım beyler gerisine karışmam."
"Yok istersen bir saat sonra aç garantiye al (!)"
"Zaman geçmiyo ya ben bi dışarı çıkıp geliyorum."

Bu muhabbetler kontorü olan birinin tanıdık bir başkasını arayıp sormasıyla son bulur.Ondan sonra yumulun.

Son haftasına girdiğimiz bu güzel ayda herkese sağlıklı mutlu günler dilerim.İftarda çok ağır yemeyin . İftardan sonra spor yapın.Adam olun.

Hayırlı günler.

10 Eylül 2009 Perşembe

İçmeyi bilmek...


İşte insanoğlunun bir zayıflığı daha.Başladı mı bırakamadığı , bırakacağım diye kendini kandırdığı bir meret.Alkol.Günümüzde sigarayla birlikte alkolede başlama yaşı çok düştü.O yüzden gelecek bayramda para vereceğiniz çocukların önce ağzını koklayın derim.Ona göre değerlendirirsiniz.

Herşeyi azı makbuldur derler ya.İçki belkide öyle , belkide değil , ben anlamam o konuları.Ama çok kaçırınca ortaya çok güzel bir tiyatro çıkıyor.Benim hoşuma da giden o zaten."Sarhoş cesareti" dedikleri deyim insanı eğlendiriyor.Tabi eğer sinirden veya kederden içilmediyse.O yüzden ben derim ki içkili ortamda bulunacaksanız ya doğum gün,nişan,düğüne gidin ya da yılbaşını bekleyin.Benden söylemesi.

En saygı duyduğunuz insanlar,büyükleriniz,"ulen bu adam tükürse , herkesi tükürüğünde boğar ! " dediğiniz adamları şebeğe döndürüyor alkol.Çocuklarla birlikte trambolinde atlar zıplarken görünce o an anlıyorsunuz hayatta korkulacak canlının olmadığını.Sarhoş adamı yakalamışken dökün içinizi.Basın küfürü ! Öbür günün sabahı bir bok hatırlamayacak nasıl olsa :

A:" Abi geçen sene sarhoşken sen hani klozete gitmiştin kusmak için.Sabah uyandığında üzerinde bok izleri vardı.He işte o bendim.Farkına varamadım o kafayla hocam kusura bakma yapmış bulundum."
B:" Ne demek Şevket yaaaaaaa... Bokunuu yeerimmm ben senin bokunuuu ..."
A:"Eyvallah abi. Çok göt adamsın ayrıca onuda söyleyim yakalamışken."
B:"Sende öylesin kardeşimmmm ... Muuahhh .. "

Beni soracak olursanız.Ben içmiyorum.İçiyodum bıraktım.2 yıldır damla sürmedim ağzıma.Kendi adıma hatırladığım en güzel şebekliğim bir yılbaşı gecesi hayat buldu.Deniz kenarında içiyoruz da içiyoruz.Ağzımız yetmiyor artık içmeye burundan filen çekmeye başladık o kadar yani.Eve gideceğiz artık yola çıktık zaten iki arkadaş birbirimize dayanarak zor yürüyoruz.Tanımadığım insanlara selam vermişim,polise laf atmışım.Tam insanların içinde benim junior başladı beni sıkıştırmaya.Ulen evede daha çok var tutamam hayatta , tutmaya kalksam yolları yıkayacam gidene kadar . O kadar çok içmişiz ki 50 tahlillik idrar çıkar sadece benden.Sarhoşluk komik ya.Sen git o kadar insanın içinde iskeleden denize işe . Hay maşallah . Sağıma dönüyorum insanlar masalara oturmuş içkilerini yudumluyolar .Bende öyle bir işiyorumki sanki denize ismimi yazmaya çalışıyorum . Ulen sabit dur değil mi en azından !

Bosna'yı da yenemedik zaten.Allah sonumuzu hayır etsin.

Hayırlı günler.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Yorumsuz



Bu video'nun üstüne ne kadar çok konuşursam o kadar boş boğazlık etmiş olurum.Yüreğime işledi.Herkesin pay çıkarması dileğiyle paylaşmak istedim.

Tek bir yorumum olacak.Beden,din , dil , ırk , töre möre fıs bence. Asıl olan kalpteki insanlıktır.Sakın onu kaybetmeyin.

Hayırlı günler.

Not: 09.09.09 İzmirim'in kurtuluşu bugün !

8 Eylül 2009 Salı

Berber



Ben kendimi bildim bileli aynı tip saç modeliyle gezerim.Ama günümüzde , şöyle bir sokağa çıkıpta dolandığımda, arkadan baktığımda , bazı erkekleri kadına benzettiğim oluyor.Upuzun saçlar.Yanlış anlaşılmasın.Kimsenin zevkinde gözümüz yok.Allah daha da uzatsın inşallah ! Belinize sarıp taşıyın saçınızı.

Berberlik yetenek gerektirir.Ressamlık,heykeltıraşlık gerektirir.Eğitimini almakla berber olunmaz bence.İçten içe seveceksin saçı.Okşayacaksın.Çaktırmayacaksın makası vuracağını.Kestiğinde,o saç havada süzülüp yere yumuşak bir iniş yapacak.Olay budur.Yerini yadırgamayacak.Zaten iki dakika sonra çocuk süpürüp çöpe atıyor.Edebiyatın bokunu çıkardım yine.

Berberinizi iyi seçin.İkemetgahınız değişmezse bir ömür aynı berbere gideceksiniz.Genelde öyle olur. Bayan arkadaşlarımızın huyunu suyunu bilmiyorum bu konuda.Zaten onlar nerede ne var takip ettiklerinden sabit bir kuaförü yok sanırsam.Neyse.Bir zamandan sonra çalışanlarla ahbap oluyorsunuz.Size "daimi müşteri tarifesi" uyguluyorlar.Sabit kur üzerinden , hep aynı miktar parayı verip ayrılıyorsunuz.Bazen yüksek mevlalar verirken görüyorum birkaç kişiyi bizim burada.Şaşırıyorum.Ekstradan ne yaptınız bu adama ? İki kafalı mı bu adam ?

Saç kestirmek bir spordur.Bilgisayar başında çok oturanlar 2 haftada bir gitsinler berbere.Boyun jimnastiği niyetine.Anlatayım.Tam kafayı yaslıyorum bir yere rahatım diyorum." Kafayı biraz sağa çevir" komutu geliyor berberden.Çeviriyorum.Tam alışıyorum ,bir komut daha " kafanı biraz sola çevir." .Ulen bir rahat ver ya ! Berbere mi geldik pilates salonuna mı arkadaş !

Bir de şu var sinirlendiğim. Berbere gitmeden önce herkes bir hayal eder kafasındaki modeli.Kestirdikten sonra saçının şeklini düşünür. Ki adam gidince soruyor zaten "Ne şekil olsun ağabey ? " diye.Ulen hiçbir zaman aklımdaki o şekili yakalayamadım.Hep o berberin kapısından çıkarken bir burukluk , bir "Aman siktir et ! Saç saçtır. " ifadesi oldu yüzümde.Napalım.Kısmet.

Sıcağı sıcağına tıraşımı olayım geleyim.Yağmurda yağacak zaten.Üşütücez yine.Olsun herkesin canı sağolsun.

Hayırlı günler.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Sorumluluk




Yıllar yıllar öncesi aklıma geldi oturup dururken. O zamanlar bu türban meseleleri , ergenekonlar , vatan elden gidiyorlar hortlamamıştı.Hiçkimse "velevki" ile " hamdolsun" laflarının anlamını ve cümle içinde hangi öğe olarak kullanıldığını bilmiyordu.Cumhurbaşkanı bıyıksızdı.Arda Turan Galatasaray paf takımındaydı.O kadar eski.O zamanlardan belliydi bu durumlara geleceğimiz.Nasıl anladın diye soracak olursanız.O günlerde şahit olduğum bir öğretmen-öğrenci diyoloğudur sebebi.Fizik hocamız sınav tarihi belirlemeye çalışıyordu.Günlerin bizim için müsait olup olmadığını soruyordu:

Hoca:"Perşembe ? "
Sınıf:"Olmaz hocam olmaz hocam !!! " (Öğrenci psikolojisi :) )
Hoca:"O zaman cuma olsun"
Arkadaş:"Olmaz hocam cuma ! Mübarek gün ! "
Hoca:"Ne diyosun sen ! Seni bir döverim annen baban elimden alamaz !"

Arkadaş mübarek gün muhabbetini esprisinede yapmış olsa hocanın ağrına gitmişti.İşte o zamanlarda insanlar böyle ince konular üzerinde kıllanmaya başlamışken , ben sıramda oturup dalga geçecek konu arar, akşam eve gidince bilgisayar da hangi oyunu oynayacağımı hayal ederdim.Bir zamanlar ne sorumsuz, ne öküz bir insanmışım.

He bu arada PES 2010 oyunu ne zaman çıkıyor bilen varmı ? :D :D :D

Hayırlı günler ..

6 Eylül 2009 Pazar

Yarışmaların Diliyle



Valla Türk insanının yaratıcılığına hayranım.Özellikle yarışma üretmekte ama daha çok yabancı formatlı yarışmaları Türk milletinin seveceği şekle çevirmekte çok iyiyiz.

Ben çocukluktan "İner misin ? Çıkar mısın ? " ı hatırlıyorum.Çok güzeldi ya.Bilenin kafası tavana çarpıyordu. Bilemeyende ine ine ekrandan kaybolup gidiyordu.Çocukluk işte.Hea bide Tuttu Frutti vardı sahi ona noldu ? Çin çin çin ...

Günümüzde de başarılı yarışmalar var ama ben nedense hepsinden kıl kapıyorum.Beş dakikadan fazla izleyemiyorum.Yokum diyorum o yüzden.Zaten bu lafıda duyunca tekme tokat girişesim geliyor adama.Bi de benim içimin fesatlığından mı bilmiyorum bazı cümleler bana çok manidar geliyor.

"Ne hissediyorsun ? "
"Büyük hissediyorum . Daha önce kutumdan büyük çıktı.Abi bence başka bir kutuya yönel "

Çok aradılar mı bu tür diyologları yav.Adam oraya milyarların tanıdığı ünlüleri getiriyor.Ne için ? Millet sanki 3. amatör kümede maç izlemeye gelmiş.Bağırıyorlar bir ton marş.

"Haydi haydi haydi Allah aşkına . Hamdi'nin p.çleri dönsün şaşkına ! "

Bari işin bokunu çıkartacaksınız , yukarıdakine kadar götürün olayı.Eminim . Son kararım hatta.Vallahada billahada . En azından güleriz.

Neyse.Şu an da yeni bir yarışmayı izliyorum "ucunda 1 milyon var" diye.Ulen arkadaş ya ! Ucunda bir milyon varmış .Maşallahhh !!
Related Posts with Thumbnails