10 Ekim 2009 Cumartesi

Uyku Hali

Uykusuzluk günümüzde başlı başına bir sorun haline geldi.Rahatlıkla uyuyabilenler için bile "uyku" alanında sorunlar bitmiş değil.Bu hayatınızın uçup giden bu üçte birlik bölümü için birkaç satır yazı yazmak istiyorum müsadenizle.Müsade benim.

Öncelikle zihninizin güçlü olması lazım uyuyabilmeniz için.Çünkü genelde insanlar psikolojik sebeplerden dolayı uyuyamazlar.Korku,sinir,stres,depresyon...Biyolojik nedenler daha sonra gelir.Önemlilerden birkaçı kabızlık,mide ağrısı,bağırsak dolanması ya da yan dairede bulunan,sesi sonuna kadar açıp müzik dinleyen parazitler.Bunlar biyolojik sebepler.

Psikoljik sorunlar giderilebilir.Işıkları açık bırakma,annenizin koynuna sokulma,hap alma gibi faaliyetlerle halledilebilir.Biyolojikler ise...Fitil mitil , tekme tokat ...Onlar da biter.Ama uyurken ne yaptığınızı bilebilir misiniz ?

Çok ilginçtir ki yattığınız yerde sıçsanız ancak uyanınca farkına varırsınız.Diyelimki uyurken tuvaletinizi tutamıyorsunuz. Olamaz mı ? Mesela yatarken başınızın altına koyduğunuz yastık çok tehlikelidir.Sabah bir boyun ağrısıyla uyanabilirsiniz.Çünkü başınızın altından kaçıp kıçınızın altına girmiştir yastık.Ve asla anlayamazsınız yastığın oraya nasıl geldiğini.Sabahleyin yastık,yorgan,yatak çarşafını yerde de bulabilirsiniz."Deli yatma" derler ya.Zaten öyle insanlar gece hep yalnız kalmışlardır.Deli yatıyorlar diye çocukluktan beri ne akrabaları ne de arkadaşları yanına uzanmamışlardır.

En iyisi bizim arkadaş gibi olmak.Adam nerede olsa yattığı şekilde kalkabiliyor.Mumya gibi.Hatta anında uyuyabilme gibi bir özelliği var.Uzun yolculuğa çıkarken tutuşturdunmu eline gazeteyi kitabı , gözler hemen kepenk kapatıyor.İstifinide hiç bozmuyor artis.Gözlerine bakmasanız uyuduğunu anlayamazsınız."Mala bak! Aynı sayfayı yüz kere okudu " diyip günahını alırsınız.Bu yüzden bu hayatta gördüğünüze bile inanmayacaksınız.

Hayırlı günler , iyi uykular.

7 Ekim 2009 Çarşamba

Elveda Bilgisayarım


Sevgili Bilgisayarım,


Hey gidi koca bilgisayar hey.On yıldır her türlü sevincime,üzüntüme,binbir türlü halime katlandın , şahit olsun.Demek sende globalleşen dünyaya yenildin sonunda.Teknolojinin "uzamadan kesilen tırnak" gibi olduğu zamanlarda bile koskoca on yıl yettin bana .Kirliydin,eski kafalıydın filen ama yinede her ihtiyacımı görmeye çalıştın.Hem de her ihtiyacımı.Çoğu kişinin görmeye korkacağı şeyleri gördün,bazen göğsünün kabardığı oldu.Bazen ise hüzünlendin açılmadın düğmene bassam da.

Gerekmedikçe format bile attırmadım sana.Virüslü kullandım aylarca,bağışıklığını geliştirdim .Elden ayaktan düşecekken cebimdeki bütün parayla birkaç parçanı yeniledim.Seni o "teknoloji" denen çaresiz hastalıktan kurtarmaya çalıştım.Millet her ay gömlek değiştirir gibi bilgisayar değiştirirken ben seni sevdim bilgisayarım.

On iki yaşımdaydım seninle tanıştığımda.Elinde büyüdüm.Ve işte bir sonbahar akşamında yaklaştı elveda.Tozlarını ilk defa aldım bu gece.Herşey kaybedilirken değerlenirmiş ya o hesap işte.Bu gece son gecemiz.Utanmasam ağlarım bu satırları yazarken.Ama gel görki sende yenik düştün hastalığa.Birkaç gigabyte lık oyunlar için sattım seni."Yetmiyor artık bu bana ! " diye sitem ettim.Değerini bilmedim bilgisayarım ! Nankörlük ettim.

Bu son yazım seninle birlikte.Yeni bir sen daha gelmez tabi.Nasıl insanlar ayrı ayrıysa , yarın gelecek diğer bilgisayar senin aynın değil dostum.Belki senden daha hızlı olacak,belki her yanından ateşler fışkıracak ama asla senin kadar değerli olmayacak gözümde.Kendine iyi bak . Elveda Dostum.Seni hiç unutmayacağım :'(

On yılın anısına bir şiir yazdım sana :

Ne ben açım dedin,ne de üşüyorum.
Ne yorgunum dedin,ne de üşeniyorum
Birkaç valt elektrik,birkaç parça toz...
Sen ayrılırken , yaşamımdan bir parça koptu sanki
Bizler insanız be dostum.Parçamız koparsa çalışmamazlık etmeyiz senin gibi.
Ayrılırken , son birkez daha oyun oynamak istedim amma...
Grafikler yine bokum gibi.

Bora-MAN
Related Posts with Thumbnails