3 Eylül 2009 Perşembe

Yaz Mevsimi

Malumunuz yaz mevsimini geride bıraktık.Acısıyla tatlısıyla,deniziyle kumuyla,mayosuyla bikinisiyle hatta yakında bitecek olan Ramazanıyla koskoca üç ay geçti gitti.Bazen sıcak ve kurak, bazen soğuk ve motor bozdurucu havasıyla seveni olduu , nefret edeni olduuu.Yine de güzeldi.

Benim değinmek istediğim konu kumsaldaki boğuşmadır.Evet resmen bir boğuşma.Simitçisiyle kumrucusuyla insanıyla köpeğiyle adeta psikolojik bir savaştır deniz kenarlarında yaşanan.Adamı yorar,yaralar ama eve gittiğinde mışıl mışıl uyumasını sağlar.Tabi öğlen vakti güneşin altına girmediyseniz.

Sahil göründü ama sorunlar yeni başlıyor.Kumsala indiniz.Normal bir halk plajı.Yerinizi buldunuz ama mecburiyetten herkesle götgötesiniz.Hasırınız mutlaka olmalı ! Kuma girdiğinizde ilk yapacağınız iş hasırı altınıza sermek olmalı ! Yoksa zıplamaktan yorulursunuz.O sıcak kum ayağınızın altına verdimi 200 dereceyi , hangi ayağınızı kaldıracağınızı şaşırırsınız vallahi.Hasıra kıçınızı değdirdiğiniz an savaş başlıyor.



Bir kere hasıra uzandıktan sonra çok dikkat edin.Sürekli tetikte bulunun.Elinizde ufak bir havlu bulunsun.Şu yüzden. Ayağının altı pişmiş ve sanki denize giren ünlü olacakmış hissiyatında olan arkadaşlar var.Bu arkadaşlar deli dana savrukluğunda nereye bastığını görmeden deniz istikametinde koşuştururlar.Baktınız böyle freni patlamış geliyorlar hemen havluyla yüzümüzü örtüyoruz.Çünkü hatırı sayılır bir miktar kumla üstünüz örtülmek üzere.

Yanınızda en az bir adet görünüşü korku salan , iri yarı biri olsun.Şöyleki her plajda voleybol hatta futbol oynayan gençler olur.Eğer yazlığınız oralardaysa zaten bir zamandan sonra sürekli gördüğünüzden bazı simaların sadece top oynamak için doğduklarını anlarsınız.O adamlar gece 3 tede sabah 8 dede orada top oynamaktadır.Başka birşey yaparken göremezsiniz onları.Yine o anlardan birinde şut çekilir ve top vucudunuzun herhangi bir kısmında patlar.O anda bu iri yarı arkadaşlar olaya müdahele eder."Topunuz keserim!" tarzında davranışlar ve kötü sözlerle top geri verilir ve savaşın bu ayağı püskürtülmüş olur.

Benim anlayamadığım olayları peşpeşe sıralarsam ; bazen denizden çıkarken yanı başımda bir sevimli köpeğin denize girdiğini görürüm.Ilginçtir.Kimisi evinde beslemez hijyen bakımından.Acaba aynı kişiler , köpeği görünce , denize girmeden evine dönmüş müdürler ?.

Bir diğeri ; denize işemek. Uzatmayacağım bu konuyu. Keşke köpekbalıkları kana değilde çişe gelselerdi. O zaman görürdük .

Yazın getirdiği bu en güzel karmaşa içinde yaz meyveleri sebzeleri , ülkemizin turist sayısındaki artış düşüş,futboldaki transfer sezonu ikinci planda kalır bence.Yaz , suyu getirir.Su ise meşguliyeti.Ben hep yaz geldiğinde kışın o kalın kalın kazakları nasıl giydiğimizi düşünüp patlarım.Salak bir huy.Bu düşünce tarzı kış gelincede yaşanır bende."Götün yiyosa yatsana bu soğukta baksırla" tarzında.

Yaprak dökümünde kardeşlerin aynı adamın üstüne atlamadığı güzel bir sonbahar dilerim herkese.Hayırlı günler.

1 yorum:

Schumy dedi ki...

Yaz bitemez bitmemeli :(

Related Posts with Thumbnails